Erol Kaya Endüstriyel Mutfak Sektöründe Türkiye ve Dünya'da ki gelişmelere ilişkin konuşmaları Hizmetix dergisinde yayınlandı
DAHA VERİMLİ ÜRÜNLERİMİZLE FARK YARATIYORUZ
Kayalar Çelik San. Ve Tic. A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Erol
Kaya: “Daha verimli ve daha ekolojik ürünleri devreye almaya başladık. Bu
anlamda korona virüsü fırsata dönüştürmüş olduk. Bu sürecin şirketimiz adına
verimli olduğunu düşünüyorum.” ifadesine yer verdi.
Bize kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz?
Yükseköğrenimimi
Yeditepe Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümünden mezun olarak tamamladım.
Aynı üniversitede yüksek lisansımı da yine Endüstri Ürünleri Tasarımı üzerine
gerçekleştirdim. Lise yıllarımdan itibaren aile şirketimiz olan Kayalar Mutfak
’ta birçok birimde çalıştıktan sonra 10 yılın üzerinde bir tecrübeyle bugün
şirkette genel müdür yardımcılığı grevini yürütmekteyim. Aynı zamanda sektör
temsilcilerinin talepleri doğrultusunda ar-ge merkezimizle birlikte mevcut
ürünlerimizde teknolojik gelişmeler doğrultusunda yenilikler yapılmasında ve
yeni ürünler geliştirilmesinde etkin bir şekilde çalışmaktayım.
Müşteri portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz?
Otel, restaurant, cafe, fastfood, hastane, okul, askeri tesis gibi
yeme-içme alanlarının bulunduğu tüm mekanlara ürün ve aksesuarları üretip,
gerektiğinde ithal ederek müşterilerimize projeden anahtar teslimine sayısız
alternatifler sunuyoruz. Diğer yandan Kayalar olarak müşterilerimizin
ihtiyaçlarının ürünün teslim ve montajı ile sona ermediğinin bilincindeyiz. Bu
nedenle müşterilerimizin sektöre dair ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına yaygın
servis ağımız ile müşterilerimizin 7/24 yanındayız.
Koronavirüs sebebiyle AVM, otel, restoran gibi alanlar 3 aya yakın kapalı kaldı. Bu süreçten siparişleriniz nasıl etkilendi?
Pandemi dönemi özellikle bizim gibi yeme içme sektörüne ürün ve hizmet sunan firmaları doğrudan etkiledi. Başta AVM ve restoranlar olmak üzere bizim doğrudan satış yaptığımız sektörlerin tamamen kapanması ilk süreçte bize ister istemez olumsuz yansıdı. Biz bu süreçte bir yandan bekleyen siparişlerimizin üretimini hızlandırırken, bir yandan da stok seviyelerimizi yükselterek pandemi sürecinin etkilerini azaltmaya çalıştık. Stok seviyelerimizi yukarı çekmemiz sayesinde hızlı sevkiyat ve müşterinin isteğini hızlı bir şekilde karşılayarak rakiplerimize göre daha iyi hizmet verme imkânı yakaladık. Bu sebepten dolayı Koronavirüsün etkisi bizim için bir ay sürdü diyebiliriz. Bu bir ayı da ilk şok dalgası olarak düşünüyoruz.
Yeni ürünlerinizden bahsedebilir misiniz?
Pandemi sürecinde birçok yeni ürünü bünyemize kattık. ‘Farklı
bölgeler ve farklı sektörler için neler yapabiliriz?’, ‘Onlar için hangi yeni
ürünleri sunabiliriz?’ şeklinde piyasa araştırması yaptık. Bunun sonucunda da
yeni ürün grupları keşfederken, yeni bar modüllerimizi üretime aldık.
Selfservis dediğimiz daha butik restoran ve kafelerin ön plana çıkacağını
düşünerek bu alanlara yönelik teşhir ürün gruplarını bünyemize kattık ve
üretimlerini hızlandırdık. Ayrıca pandemi sürecinde her işletmenin ihtiyaç
duyacağı hijyen ürünlerini de imalat bandımıza ekledik. Şuan ürün
guruplarımızla ilgili Ar-ge çalışması yoğun bir biçimde devam ediyor. Daha
verimli ve daha ekolojik ürünleri devreye almaya başladık. Bu anlamda
korona virüsü fırsata dönüştürmüş olduk. Bu sürecin şirketimiz adına verimli
olduğunu düşünüyorum.
Son
dönemde başta şehir hastaneleri olmak üzere büyük kamu projeleri hayata
geçiriliyor. Bu projelerin mutfaklarında yerli ürünlere ne kadar yer veriliyor?
Bu konuda beklentileriniz nelerdir?
Son dönemde şehir hastanelerinin yoğun bir şekilde açılması pandemi sürecinde hükümetimizin yaptığı başarılı çalışmalar arasında yer almaktadır. Avrupa’da birçok ülke hastanesizlikten ve kapasite yetersizliğinden şikâyet ederken bizim ülkemizde yeni yapılan şehir hastaneleri ile birlikte bu sürecin çok iyi atlatıldığını düşünüyorum. Ancak şehir hastanelerinde kullanılan mutfak ekipmanlarının yüzde 100’nün yerli firmalar tarafından imal edilip teslim edilmesini isterdik. Kamuya ait projelerde yerli ve milli ürünlere daha fazla yer verilmesini ve bizlere güvenilmesini istiyoruz. Bu durum biz yerli üreticileri üzmektedir.
Türkiye, endüstriyel mutfak sektöründe dünyanın neresinde? Hangi pazarlar Türkiye için fırsat sunuyor?
Türkiye’de birçok sektörde olduğu gibi endüstriyel mutfak sektöründe de artık dünya standartlarında ürünler üretilmektedir. Sektörde bundan 15 yıl öncesine kadar ithal ürünler yüzde 75-80 civarında iken günümüzde bu oran yüzde 15-20 civarındadır. Bu oranlar da endüstriyel mutfak sektöründe ülkemizdeki sanayileşmenin ve üretilen ekipmanların kalitesinin artışının en güzel göstergelerinden biridir. Günümüzde endüstriyel mutfak alanında ülkemizde Avrupa’dan Amerika’ya, Ortadoğu’dan Afrika’ya kadar birçok noktaya ihracatlar gerçekleştirilmektedir. Biz de KAYALAR olarak üretimimizin yüzde 55’lik bölümünü ihraç etmekteyiz.
İhracata
yönelik çalışmalarınız nelerdir?
Yurtdışına açılmak her firmanın olduğu gibi bizim de şirketimizi kurduğumuz ilk yıllardan beri hedeflerimiz arasında yer alıyor. Sektör olarak ta ihracat konusunda Avrupa’da ilk üç ülke içerisindeyiz. Kayalar olarak ihracatımız her geçen gün artmakta ve yeni hedef pazarlar belirlemekteyiz. Bu hedef pazarlar arasında yer alan Afrika ve Amerika gibi bölgelerde daha aktif olarak, büyük ve daha güzel projelere imza atmak yolunda çalışmalarımız devam etmektedir. Bu bölgelerde müşterilerin isteklerine yönelik özel ürünlere yoğunlaşmaya çalışıyoruz. Bu özel ürünleri katılmış olduğumuz yurtdışı fuarlarda kullanıcıların beğenisine sunuyoruz. Avrupa’nın ise her bölgesinde Kayalar Mutfak ve sektör olarak yer almaktayız.
2021
yılına ilişkin hedef ve planlarınız hakkında neler söylemek istersiniz?
2021 yılından umutluyuz. Bunun nedeni 2020’deki belirsizliğin
artık 2021’de dağılacak olması. Yatırımların 2019’dan sonraki şekilde hızlanıp
2021’de daha hızlı bir şekilde devam edeceğini düşünüyoruz. Şubat 2021’de sektörümüzün
bir fuarı bulunuyor. Bu fuar gerçekleştiği takdirde pandemi sonrası Avrupa’daki
ilk fuar olacak. Bu nedenle yurt dışındaki müşterilerimizin ziyaretlerinin de
fazlalaşacağını ve 2021’in sonunda artık pandemiyle ilgili bir problemin
kalmayacağını düşünüyoruz. 2021’in hem sektörümüz hem de Türkiye açısından
verimli bir yıl olacağına inanıyoruz. 2020’de yapılmayan işlerin 2021’e
aktarılacağı için daha hızlı ve hareketli bir piyasa olacak. Bu sebeple
üretimimize hiç ara vermeden büyük bir hızla devam edeceğiz.